باب:
كراء الأرض
بالذهب
والفضة.
19. ARAZİNİN ALTIN VE GÜMÜŞ KARŞILIĞINDA KİRAYA VERİLMESİ
وقال ابن
عباس: إن أمثل
ما أنتم
صانعون: أن
تستأجروا
الأرض
البيضاء، من
السنة إلى
السنة.
İbn Abbas r.a., "Yaptığınız işler içinde en güzeli, boş
araziyi seneden seneye (yıllık olarak) kiralamanızdır" demiştir.
حدثنا
عمرو بن خالد:
حدثنا الليث،
عن ربيعة بن
أبي عبد
الرحمن، عن
حنظلة بن قيس،
عن رافع بن خديج
قال: حدثني
عماي:
أنهم
كانوا يكرون
الأرض على عهد
النبي صلى
الله عليه
وسلم بما ينبت
على
الأربعاء، أو شيء
يستثنيه صاحب
الأرض، فنهى
النبي صلى الله
عليه وسلم عن
ذلك، فقلت
لرافع: فكيف
هي بالدينار
والدراهم؟
فقال رافع:
ليس بها بأس
بالدينار
والدرهم. وقال
الليث: وكان
الذي نهي عن
ذلك، ما لو
نظر فيه ذوو
الفهم
بالحلال والحرام
لم يجيزوه،
لما فيه من
المخاطرة.
[-2346 - 2347-] Rafi' İbn Hadic r.a. şöyle anlatır: İki amcamın bana naklettiğine
göre onlar, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem zamanında araziyi, çıkacak
mahsül karşılığında veya arazi sahibinin, mahsülden bir kısmının kendisine
kalmasını şart koşması ile kiraya veriyordu. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem
bunu yasaklamıştır.
Rafi'e, "Peki, bu işlemin dinar veya dirhem karşılığında
olması durumu nasıldır?" diye sordum.
Rafi', "Dinar ve dirhem karşılığında olursa beis yoktur"
dedi.
Leys şöyle demiştir: "Yasaklama, helal - haram konusunda
anlama gücü bulunan bir kimsenin, biraz araştırma yapması halinde, karşılıklı
risk bulunması sebebiyle caiz göremeyeceği şeylerle ilgilidir."
Tekrar: 4013
AÇIKLAMA: Buhari, yukarıdaki başlığı kullanmakla,
araziyi kiraya vermekle ilgili yasaklamanın, belirsiz bir ücret karşılığında
olduğuna işarette bulunmak istemiştir. Alimler çoğunluğunun görüşü böyledir. Ya
da belirli bile olsa, araziden çıkacak mahsül karşılığında olması da aynıdır.
Yoksa yasaklama, arazinin, dinar veya dirhem karşılığında kiraya verilmesine
yönelik değildir. Yukarıda zikredilen hadis, alimlerin çoğunluğu lehine bir
delildir.
İbnü'l-Münzir, sahabilerin, arazinin altın ve gümüş karşılığında
kiraya verilmesinin caiz olduğunda icma' ettiğini belirtmiştir. İbn Battal da,
ileri gelen fakihlerin bu konuda fikir birliği içinde olduğunu nakletmiştir.
Ebu Davud'un naklettiğine göre Sa'd İbn Ebu Vakkas şöyle
demiştir: "Tarla sahipleri, nehirden taraftaki bölümden çıkacak olan
mahsüllerin kendilerine ait olması şartıyla arazileri kiraya veriyor daha sonra
da kiracı ile aralarında çekişme meydana geliyordu. Bunun üzerine Nebi (s.a.v.)
arazilerin (bu şekilde) kiraya verilmesini yasakladı ve "Altın ve gümüş
karşılığında kiraya verin" buyurdu. Hadisin ravileri güvenilirdir (sika).
Leys'in sözü, alimler çoğunluğunun görüşüne uygun düşmektedir.
Çünkü o, yasaklamanın, araziyi, garar ve cehalete götürecek şekilde kiraya
vermekle ilgili olduğu yorumunu yapmıştır. Ona göre, yasaklama her halükarda
geçerli değildir. Arazi altın ve gümüş karşılığında kiraya verilebilir.
Alimler çoğunluğu, araziyi, çıkacak olan mahsülün bir bölümü
karşılığında kiraya verme konusunda görüş ayrılığı içindedir.
Caiz olduğu görüşünde olanlar, yasaklamanın tenzihi olduğunu
belirtir. Bir önceki konuda zikredilen İbn Abbas'ın, "Birbirinize yardım
etmenizi istedi" sözü de bunu göstermektedir.
Caiz görmeyenler ise, "Yasak, mal sahibinin, arazinin bir
bölümünden veya nehre yakın olan taraftan çıkacak olan mahsülün kendisine ait
olmasını şart koşması ile ilgilidir. Çünkü bunda garar (belirsizlik) ve cehalet
bulunmaktadır" demişlerdir.