SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-MUZAREA

<< 1059 >>

باب: كراء الأرض بالذهب والفضة.

19. ARAZİNİN ALTIN VE GÜMÜŞ KARŞILIĞINDA KİRAYA VERİLMESİ

 

وقال ابن عباس: إن أمثل ما أنتم صانعون: أن تستأجروا الأرض البيضاء، من السنة إلى السنة.

İbn Abbas r.a., "Yaptığınız işler içinde en güzeli, boş araziyi seneden seneye (yıllık olarak) kiralamanızdır" demiştir.

 

حدثنا عمرو بن خالد: حدثنا الليث، عن ربيعة بن أبي عبد الرحمن، عن حنظلة بن قيس، عن رافع بن خديج قال: حدثني عماي:

 أنهم كانوا يكرون الأرض على عهد النبي صلى الله عليه وسلم بما ينبت على الأربعاء، أو شيء يستثنيه صاحب الأرض، فنهى النبي صلى الله عليه وسلم عن ذلك، فقلت لرافع: فكيف هي بالدينار والدراهم؟ فقال رافع: ليس بها بأس بالدينار والدرهم. وقال الليث: وكان الذي نهي عن ذلك، ما لو نظر فيه ذوو الفهم بالحلال والحرام لم يجيزوه، لما فيه من المخاطرة.

 

[-2346 - 2347-] Rafi' İbn Hadic r.a. şöyle anlatır: İki amcamın bana naklettiğine göre onlar, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem zamanında araziyi, çıkacak mahsül karşılığında veya arazi sahibinin, mahsülden bir kısmının kendisine kalmasını şart koşması ile kiraya veriyordu. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bunu yasaklamıştır.

 

Rafi'e, "Peki, bu işlemin dinar veya dirhem karşılığında olması durumu nasıldır?" diye sordum.

 

Rafi', "Dinar ve dirhem karşılığında olursa beis yoktur" dedi.

 

Leys şöyle demiştir: "Yasaklama, helal - haram konusunda anlama gücü bulunan bir kimsenin, biraz araştırma yapması halinde, karşılıklı risk bulunması sebebiyle caiz göremeyeceği şeylerle ilgilidir."

 

Tekrar: 4013

 

AÇIKLAMA:     Buhari, yukarıdaki başlığı kullanmakla, araziyi kiraya vermekle ilgili yasaklamanın, belirsiz bir ücret karşılığında olduğuna işarette bulunmak istemiştir. Alimler çoğunluğunun görüşü böyledir. Ya da belirli bile olsa, araziden çıkacak mahsül karşılığında olması da aynıdır. Yoksa yasaklama, arazinin, dinar veya dirhem karşılığında kiraya verilmesine yönelik değildir. Yukarıda zikredilen hadis, alimlerin çoğunluğu lehine bir delildir.

 

İbnü'l-Münzir, sahabilerin, arazinin altın ve gümüş karşılığında kiraya verilmesinin caiz olduğunda icma' ettiğini belirtmiştir. İbn Battal da, ileri gelen fakihlerin bu konuda fikir birliği içinde olduğunu nakletmiştir.

 

Ebu Davud'un naklettiğine göre Sa'd İbn Ebu Vakkas şöyle demiştir: "Tarla sahipleri, nehirden taraftaki bölümden çıkacak olan mahsüllerin kendilerine ait olması şartıyla arazileri kiraya veriyor daha sonra da kiracı ile aralarında çekişme meydana geliyordu. Bunun üzerine Nebi (s.a.v.) arazilerin (bu şekilde) kiraya verilmesini yasakladı ve "Altın ve gümüş karşılığında kiraya verin" buyurdu. Hadisin ravileri güvenilirdir (sika).

 

Leys'in sözü, alimler çoğunluğunun görüşüne uygun düşmektedir. Çünkü o, yasaklamanın, araziyi, garar ve cehalete götürecek şekilde kiraya vermekle ilgili olduğu yorumunu yapmıştır. Ona göre, yasaklama her halükarda geçerli değildir. Arazi altın ve gümüş karşılığında kiraya verilebilir.

 

Alimler çoğunluğu, araziyi, çıkacak olan mahsülün bir bölümü karşılığında kiraya verme konusunda görüş ayrılığı içindedir.

 

Caiz olduğu görüşünde olanlar, yasaklamanın tenzihi olduğunu belirtir. Bir önceki konuda zikredilen İbn Abbas'ın, "Birbirinize yardım etmenizi istedi" sözü de bunu göstermektedir.

Caiz görmeyenler ise, "Yasak, mal sahibinin, arazinin bir bölümünden veya nehre yakın olan taraftan çıkacak olan mahsülün kendisine ait olmasını şart koşması ile ilgilidir. Çünkü bunda garar (belirsizlik) ve cehalet bulunmaktadır" demişlerdir.